Neden Kollajen?


Neden Kollajen?

Kollajen; vücudumuzun kemik, deri, tendon, ligamentler başta olmak üzere bir çok noktasında bulunan bir yapısal proteindir. Kollajen, tüm vücut proteinlerinin üçte birini oluşturur. Bağ dokunun oldukça önemli bir bileşeni olan kollajen, dokuları bir arada tutmada önemli bir göreve sahiptir. Kollajen, çeşitli vücut organlarımızın dokularını destekleyen canlı bir çerçevedir. Ayrıca kollajen, deri, kemikler, bağlar, böbrekler, kan damarları, kalp, gözler veya karaciğer gibi farklı organların sağlıklı kalmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Asırlardır gençleşme çalışmalarında başrol oynayan kolajenin yapısı, genetik kodumuzu içeren bir DNA parçacığından bile daha karmaşıktır.



İnsan Vücudunda Kollajen;

İnsan vücudunda 28 tipte kollajene rastlanmıştır. Vücudumuzda bulunan kollajenin yaklaşık %90’ı Tip 1 kollajendir. Geri kalan %10’luk kısmın büyük bölümünü sırasıyla; Tip 3, Tip 2, Tip 4 ve Tip 10 kollajen oluşturmaktadır. Vücudumuz sürekli kolajen sentezler ve kullanır. Her yıl yaklaşık 3 kg. kolajenimiz kullanılırken 3 kg. daha oluşur. 20 farklı amino asitten, her biri 1.000 amino asitten oluşan dev zincirlere sentezlenir. Ancak, ortalama 25 yaşından itibaren vücudumuzun kollajen üretimi her geçen yıl artan miktarda azalmaya başlar. Bunun sonucunda 45 yaşına geldiğimizde, vücudumuzdaki kollajen miktarının ortalama %30’u kaybedilmiş olacaktır. Aynı zamanda, yaşımız ilerledikçe vücudumuz tarafından üretilen kollajenin kalitesi de düşmektedir. Bu da eklemlerde ağrılar, bağ zedelenmelerinin fazlalaşması, saçların dökülmesi ve ciltte kırışıklıklar gibi sonuçları karşımıza çıkarmaktadır.


Daha Güçlü Kemikler!
Yaşlandıkça, kemikleriniz daha kırılgan hale gelir, daha kolay kırılır ve iyileşmesi daha uzun sürer. Çalışmalar, günlük kolajen takviyelerinin kemiklerinizi daha yoğun hale getirmeye, onları kırılgan hale getiren yaşlanma sürecini yavaşlatmaya ve vücudunuzun yeni kemik üretmesine yardımcı olabileceğini göstermiştir.




Kalın Saç Telleri ve Daha Sağlıklı Tırnaklar!
Yaşımız ilerledikçe saç dökülmesi, kopması veya saç telimizin incelmesi sorunlarımız artar. Bir çok klinik çalışma, saçları seyrelmiş kadınların günlük kollajen takviyesi alırken saçlarının miktarında, kafa derisinin kaplanmasında ve saç teli kalınlığında önemli artışlar olduğunu göstermiştir.
Ayrıca bazılarımızın tırnakları diğer insanlara göre daha kolay kırılır ve daha yavaş uzar. Çalışmalar, yalnızca dört haftalık günlük kollajen takviyesinden sonra daha hızlı tırnak büyümesi ve daha dayanıklı tırnaklara kavuşulduğunu göstermektedir.
*Klinik çalışmalar ve deneyler sonucunda gıda takviyesi olarak alınacak kollajenin günlük servis miktarının en az 10.000 mg (10 g) olması önerilmektedir. Çalışmalar, kollajenin pozitif etkisinin gözlenme sürecinin 9 hafta düzenli kullanımdan sonra başladığını göstermektedir.

Kollajen ve Antioksidanlar;
Günümüzde, stresli iş hayatı ve şehir yaşantısı stresin en büyük nedenlerinin başında gelmektedir. Bedenimiz, stresle karşılaştığında koruma içgüdüsü olarak büyük miktarda serbest radikal* üretmekte, bu serbest radikaller sağlıklı hücrelere saldırıp, aminoasit ve proteinlerin zarar görmesine yol açarak vücuttaki kolajen miktarını düşürmektedir. Ayrıca bu durum vücut bağışıklığını düşürerek bir çok başka hastalığa da neden olabilmektedir. Bunlara ek olarak, sigara kullanımı, şeker tüketimi, güneş ışığına uzun süre maruz kalmak, yetersiz uyku gibi etkenler vücuttaki kolajen miktarının azalmasına neden olmaktadır.Klinik çalışma ve deneyler kollajen formülüne eklenen antioksidanların hücrelerimizdeki serbest radikallerin kararlı hale gelmesine yardımcı olduğunu ve bu serbest radikallerin aminoasit ve proteinlere zarar vermesini engellediğini ortaya koymaktadır. Bu da vücudumuzdaki mevcut kollajen miktarını artırmaya ve korumaya yardımcı olur.

* Serbest radikaller dış yörüngelerinde ortaklaşmamış elektron bulundurduğu için karasız bir yapı gösteren, etrafındaki moleküllerden elektron alıp kararlı bir yapı oluşturmaya çalışan, kısa ömürlü, reaktif moleküllerdir.

Hidrolize hale getirilmiş kolajen (kolajen peptitler)’in moleküler ağırlığı, hidrolizasyon işlemiyle insan vücudunun faydalanabileceği aralığa düşürülmüştür. Bu nedenle kolajen peptitler ağız yoluyla alındığında, biyoyararlanımı kozmetik ürünlere ve saf kemik ilik suyuna göre çok fazladır. Ayrıca hidrojen peptitlere eklenen antioksidanlar (çeşitli vitaminler) ile kolajenin vücut tarafından emilimi ve vücudun kolajen üretimi ve koruması desteklenmektedir. Bu da ,kolajen içerikli gıda takviyelerini kullanan kişinin, içerikteki kolajenin etkisini daha hızlı ve kalıcı şekilde gözlemlemesine yardımcı olmaktadır.

Kolajenin kalp damar sağlığı ve kilo kontrolündeki olumlu rolüyle ilgili de klinik çalışmalar vardır.

Kolajen Araştırmalarının Yüzlerce Yıllık Tarihi
Yüzyıllar boyunca bilim adamları ve güzellik terapistleri, yaşlanmanın insan cildi üzerindeki görünür etkilerinin görünümünü iyileştirmek için mücadele ettiler. İnsanlar, daha genç bir görünüm yaratmak için yüzdeki çizgileri ve kırışıklıkları azaltmanın; cilt elastikiyetini, saç kalınlığını ve parlaklığını artırmanın ve kırılgan tırnakları güçlendirmenin yollarını aradılar.Geleneksel Çin Tıbbında Kolajen elde etmek için tercih edilen Ejiao (Eşek postu Jelatinden yapılmış) eski zamanlardan beri kullanılıyor. Ejiao alan ünlü insanlar hakkında birçok hikaye anlatıldı. Tarih kitaplarında sıkça yer verilen bu gıda takviyesi Çin prenseslerinin güzellik sırrıydı.


Modern Çağda Kollajen

Çağımızda, dünyanın her yerindeki kozmetik bilimciler genellikle ineklerden (sığırlardan) elde edilen kollajen kullanıyor ve bunu on yıllardır öneriyorlar. Biyolojik olarak aktif kollajen peptidi elde etmeye yönelik bilimsel çabalara, 1960'larda, ekstraksiyona* dayalı bir yöntem geliştiren Paul Börnstein öncülük etmiştir. Bununla birlikte yıllar sonra, bu seçkin kollajen araştırmacısı, elde ettiği şeyin aslında biyolojik olarak aktif kollajen olmadığını, onun üçlü sarmalının yalnızca kısmi parçaları olduğunu kabul etti.Börnstein’den daha sonraki kollajen elde etme girişimleri hala bir ekstraksiyon metodolojisine dayanıyordu. Yine de bu süreçlerin kollajen için çok agresif olduğu ve üçlü sarmalın hassas bağlarına zarar verdiği ortaya çıktı. Bu yöntemlerin sonucunda elde edilen kollajenin partikül bozunmasına uğradığı (dejenere kollajen) görüldü.

Dejenere “kollajen” bazı kozmetik uygulamalarda yardımcı olabilirken; biyolojik olarak aktif “hidrolize” kollajen ve onun insan vücudu ve cildindeki rolü ile hiçbir şekilde rekabet edemez.

Yakın geçmişte bilim adamlarının keşfettiği yenilik hidrolizasyon yöntemi oldu. Hidrolizasyon, kollajen sarmalının hassas bağlarını korur ve böylece omurgalıların organizmalarında sentezlenen kollajen ile aynı olan tropokolajen ‘’bozulmamış kollajen’’ elde edilmesini mümkün kılar. En önemlisi, üretilen kollajen peptidi biyolojik olarak aktiftir ve vücudumuzda sentezlenen kollajene benzer.

Sonuç olarak hidrolize kollajen, dermisteki kollajen eksiklikleri de dahil olmak üzere insan vücudunun organlarında meydana gelen kollajen eksikliklerini yenileyebilir, kırışıklık oluşumunu azaltır ve görünümünü iyileştirir.

*Ekstraksiyon, bir çözelti ya da süspansiyon içindeki inorganik veya organik bir maddeyi bir başka çözücü yardımıyla ayırma işlemidir.

Kollajenle İlgili Bilimsel Araştırmalar
Kollajen, başlı başına eklem, kas, cilt, saç ve tırnak sağlığı için önemli bir besin takviyesidir. 28 çeşit protein içeren kollajen (1) vücudumuzun en önemli yapıtaşlarından biridir. Saf halde kollajen ürünlerinin olumlu etkisi tartışmaya açık olmadığı gibi, bir çok araştırmanın sonuçlarının bize gösterdiği, vitamin ve minerallerle kombine edilmiş bir kollajen takviyesinin yaşlanmanın etkilerini geciktirmede saf haldeki kollajene nazaran daha etkili olduğudur. Ayrıca C vitamini cilt yaşlanmasının önlenmesinde önemli bir süreç olan kollajen biyosentezinde önemli bir yardımcı faktördür.(2)

Ek olarak yaşla birlikte kollajen üretimi ve kalitesindeki düşüşün, kırışıklıkların ortaya çıkmasında ve elastikiyetin azalmasında önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir. (3)
(1) [Heino J. Thecollagenfamilymembers as celladhesionproteins. Bioessays. 2007 Oct;29(10):1001-10. doi: 10.1002/bies.20636. PMID: 17876790.]
(2) [Pinnel SR, Murad S, Darr D. Induction of collagensynthesisbyascorbicacid. A possiblemechanism. ArchDermatol 1987;123:1684-6. ]
(3) [McGrath JA, Uitto J. Anatomyandorganization of human skin. In: Burns T, Breathnach S, Cox N, Griffiths C. Rook'sTextbook of Dermatology. 8 th ed. Oxford, UK: Wiley-Blackwell; 2010.]

Kollajen Hakkındaki Deney Çalışmaları
Kollajenin kırışıklık azaltma ve cildin nemlenmesi etkisi hakkındaki ciddi deney ve klinik çalışmalara örnek olarak dünyanın farklı yerlerinde gerçekleştirilen birçok farklı çalışma ele alınabilir.
Dünyanın her yerindeki bir çok insan daha genç görünen bir cilt elde etmek için çabalıyor. Bu sonuç genellikle harici (kozmetik) tedaviler tarafından vaat edilir. Cilt yaşlanmasına yönelik oral tedaviler, genellikle bileşenlerinin asit ve bağırsaktaki enzimler tarafından parçalanması nedeniyle başarısız olmuştur; ancak bir çok çalışma, gelişen teknoloji sayesinde üretilen hidrolize kollajenin oral yolla alınması sonucunda bağırsakta emildiğini ve daha sonra kan dolaşımı yoluyla deriye ve eklemlere iletildiğini göstermiştir.

Amaç:
Bu çalışmanın amacı, hidrolize kollajen ve yaşlanmayı önleyici özelliklere sahip olduğu bildirilen diğer spesifik bileşenleri içeren bir oral besin takviyesi içeceğinin cilt kırışması, elastikiyeti ve hidrasyonu (nemliliği) üzerinde olumlu bir etkisinin olup olmayacağını belirlemekti.
Bu oral takviyenin, denek kadınların belirli cilt özelliklerini, yani yüzdeki kırışıklıkların derinliğini, cilt elastikiyetini ve hidrasyonunu iyileştirip iyileştirmediğini değerlendirmek için sağlıklı denekler üzerinde çift taraflı kör, rastgele ve plasebo kontrollü bir klinik çalışma yapıldı.
Cilt yaşlanmasına bağlı değişiklikleri meydana getiren süreçler derin dermal tabakada gerçekleşir ve bu nedenle harici (kozmetik) ürünlerden etkilenmeyebilirler. Farklı besinlerin alınması yoluyla dermisteki kolajen üreten fibroblastların etkilenmesi daha etkili bir yöntemdir.
Bu çalışma , hidrolize kollajen, hyaluronik asit ve esansiyel vitamin ve minerallerden oluşan oral besin takviyesinin, kırışıklık derinliğinde önemli bir iyileşmeye yol açtığını göstermektedir. Ayrıca cildin elastikiyetinde ve neminde gözle görülür bir iyileşme sağlamaktadır.

Deney:
Nisan ve Temmuz 2012 arasında bağımsız bir Klinik Araştırma Organizasyonu (Galler, Birleşik Krallık) tarafından çift kör, plasebo kontrollü bir çalışma yürütülmüştür. Uygun denekler, sağlıklı, 45-64 yaş arası, sigara içmeyen, diğer besin takviyelerini ve ilaç kullanmayan kadınlardır. Bu çalışmaya 18 kadın dahil edilmiştir. Tüm denekler çalışmayı tamamlamış ve ürünle ilişkili hiç bir olumsuz olay kaydedilmemiştir.
Denekler önceden hazırlanmış bir rastgele koda göre iki farklı gruba ayrılmıştır. Çalışma sponsoru, araştırmacılar ve istatistikçiler, önyargıdan kaçınmak için gruplardaki katılımcılar konusunda kör kaldılar. Bir gruba tüm aktif bileşenleri içeren test ürünü verildi. Test ürünü, [Tablo 1] 'de belirtilen diğer bileşenlerin yanı sıra Vitamin C, Vitamin E, hidrolize kollajen içeren meyve bazlı bir içecekti. Diğer gruba hiçbir aktif bileşen içermeyen plasebo içeceği verildi.


Deneklerin İlk On İki Haftası

Deneklerden 12 hafta boyunca kahvaltıdan önce günde bir doz kendilerine ayrılan içeceği tüketmeleri ve bunu kaydeden bir günlük kartı doldurmaları istendi. Deneklere ürünü çocuklardan uzak tutmaları, serin ve kuru bir yerde, doğrudan güneş ışığı ve ısıdan uzak tutmaları talimatı verildi. Deneklere bir şişe açıldıktan sonra 24 saat içinde tüketilmesi gerektiği söylendi.


Kolajen Deneyinde Kırışıklık Analizi

Cilt pürüzlülüğü, kırışık derinliğinin ana göstergelerinden biri olarak kabul edilir. Kırışıklık derinliğini değerlendirmek için, çalışmanın başında ve 3, 6, 9, 12. haftalarda sol ön kolun iç kısmından silikon kauçuk kopyalar alındı ve her zaman noktasında Visioline ® ekipmanı kullanılarak analiz edildi. Değerler, görüntü analiz yazılımı tarafından her bir kopya için otomatik olarak hesaplandı.
Her iki gruptaki ortalama başlangıç değerleri çok benzerdi. Çalışma başlarında, ortalama değerler çok az değişiklik gösterdi. Ancak 9. Haftadan itibaren, test ürününü (kolajen takviyesi) alan grup, 0. haftaya kıyasla ortalama kırışıklık derinliğinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma yaşadı (Şekil 1). Bu etki plasebo alan grupta gözlenmedi.



Cildin Elastikiyetiyle İlgili Sonuçlar
Cilt elastikiyeti, 0. hafta ve 3, 6, 9 ve 12. haftalarda Courage ve Khazaka Cutometer® (prob açıklığı boyutu 8 mm) kullanılarak ölçüldü. Sol ön kolun iç kısmındaki bölgeden üç ölçüm alındı. Veriler sıralandı ve Cutometer ® parametreleri R5 (net elastikiyet) ve R7 (ani geri çekmenin toplam deformasyona oranı-Biyolojik elastikiyet) değerleri elde edildi.
R5 ve R7 için ortalama değer, her bir zaman noktasında her denek için hesaplandı. İstatistiksel olarak, 6 hafta sonra test ürünü (kolajen takviyesi) kullanan grup için sonuçlar 0. haftadan anlamlı derecede farklı gözlendi. Veriler 9. ve 12. haftada anlamlı olmaya devam etti (Şekil 2)


Bu, hem net elastikiyet [Şekil 2a] hem de biyolojik elastikiyet [Şekil 2b] ile görülmüştür.




Kolajen Kullanımına İlişkin Çalışmanın Amacı
Bu çift taraflı kör, rastgele kontrollü deneyin amacı, lezzetli bir içecek olarak bir araya getirilen, seçilmiş bir bileşen karışımını içeren bir oral takviyenin, cilt özelliklerini iyileştirmede etkili olup olmayacağını keşfetmekti. Araştırma, Uluslararası İyi Klinik Uygulamaları (GCP/ Good Clinical Practices) ilkelerine göre yürütülmüştür.

Ürünler kodlanmış ve katılımcı deneklere rastgele dağıtılmıştır. Tüm denekler, araştırmacılar ve istatistikçiler, ilk veri analizi tamamlanana kadar kodlamaya "kör" kaldılar. Menopoz sonrası 18 kadından oluşan bir gruptan ürünü test etmeleri istendi ve sonuçlar, plasebo alan benzer bir kadın grubuyla karşılaştırıldı.

Amaçların ve Sonuçların Karşılaştırılması
Sonuçlar, hidrolize kolajen ve hyaluronik asit kombinasyonunun diğer bileşenlerle birlikte 9 hafta boyunca ağızdan tüketildiğinde kırışıklıkların derinliğini önemli ölçüde azaltabildiğini, oysa plasebo ürünü içen deneklerde kırışıklıklarda anlamlı bir azalma olmadığını gösteriyor. Deney süresi sonunda, kolajen ürününü alan grupta, kırışık derinliğinde %8 azalma olmuştur. 0.haftadaki temel değerleri 9 haftalık tedaviden sonra kırışıklık derinliği ile karşılaştırarak, ikisi arasında bir korelasyon gösterdik, yani kırışıklık ne kadar derinse derinlikteki azalma o kadar büyük olur. Bu bulgu, ürünün olası etki mekanizmasının bir göstergesidir. İnce çizgiler muhtemelen cilt yüzeyindeki veya epidermisteki değişikliklerden kaynaklanırken, derin kırışıklıklar dermisteki değişikliklerden oluşur. Bu nedenle, dermis üzerinde etkisi olan besin takviyeleri, cilt yüzeyinde etkili olan ürünlere kıyasla daha derin kırışıklıkları büyük ölçüde azaltacaktır.

Plasebo ve Test Ürünü Hakkında İzlenimler
Ayrıca, test ürünü (kolajen içerikli içecek) içindeki, cilt üzerinde faydaları olduğu kanıtlanmış besin bileşenlerinin özel formülasyonunun, cilt elastikiyetini arttırdığını bulduk. Plasebo grubuna kıyasla test ürünü alan deneklerin elastikiyet değerleri arasında ilk haftalarda önemli bir genel fark olmamasına rağmen, test ürünü ile 6. haftada elastikiyette önemli bir artış gözlemlendi. Bu, ürünün elastin ağı üzerinde faydalı etkileri olduğunu göstermektedir.Ek olarak, test ürününün günlük olarak tüketen bireylerin cilt hidrasyonu üzerinde önemli faydasını da gözlemledik. Dermisin su içeriği, 6. haftada başlangıç değerine oranla %14 arttı. Plasebo ile de hidrasyonda bir miktar artış gözlemlenmiş olsa da, bu 0. haftaya kıyasla anlamlı değildi. Bu da, su moleküllerinin cilt dokularında tutulmasına, test ürününde (kolajen takviyesi) bulunan aktif bileşenlerin aracılık ettiğini doğruladı.

Sonuç olarak, bu çalışma, test ürününün mevcut formülasyonunda günlük tüketiminin, yüz kırışıklıklarının derinliğinde, cilt elastikiyetinde ve hidrasyonda klinik olarak ölçülebilir bir gelişmeyi indükleyebildiğini göstermektedir.

• [1] https://www.jmnn.org/article.asp ?issn=2278-1870;year=2015;volume=4; issue=1;spage=47;epage=53;aulast=Borumand
• [2]Borumand M, Sibilla S. Kolajenpeptitleri içeren bir besin takviyesinin cilt elastikiyeti, hidrasyon ve kırışıklıklar üzerindeki etkileri. J MedNutrNutraceut 2015;4:47-53
• [3][Sumida E, Hirota A, Kuwaba K. Theeffect of oral ingestion of collagen peptide on skin hydrationandbiochemical data of blood. J NutrFood  2004;7:45-52.]
Copyright © 2023 | Wenow Food